Aslında bugün blog sayfamı Sivas davasıyla ilgili birşeyler yazmak için açtım. yazdım sildim yazdım sildim... Kararda geçen "insanlık suçu değildir" cümlesini düşünürken aklım gene o eski yaraya gitti... 1975 'te Kenan'ı alıp götürdüklerinde, hakimin davayı düşürmek için verdiği karara: "bir insan hem şapka takıp, hem de uzun saçlı olamaz." kişinin cinsiyeti belirlenememiş, tıpkı bugünki dava gibi Kenan'ın davası da böylece kapanıp gitmişti... Bu cümleyi öğrendikten sonra çok daha iyi öğrenmiştim hiçbir şeye şaşırmamayı... Hele ki bu ülkenin adalet sisteminin verdiği "üstünü örtme" kararlarına... Kanayan yaralaralar zaman aşımına uğramaz bu ülkede, sadece kanayan yaralar kanırttıra kanırttıra aşındırılarak daha büyük izler bırakır içimizde...
Dün Nedim ile Ahmet'in dışarı serbest bırakılması, bozuk saatin günde iki kere doğruyu göstermesiydi... Bugünse Egzozunu adalet tıkamış, üstüne Kenanlar, Sivaslar, Hrantlar kazınmış külüstürümüzle, kendi dumanımızda boğularak yola devam ediyoruz.
Nasıl demişti Uğur son yazısını noktalarken?
Geçmiş olsun... Geçmiş olsun....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder