30 Ekim 2012 Salı

Kulağına küpe olsun RTE

Bilirsiniz değil mi Osmanlı padişahlarının kulaklarını neden deldirdiklerini? "Senden büyük Allah var" bunu hatırlatmaktır o kulağa takılan küpelerin anlamı. Küpe ellerine geldiğinde, aynada kulaklarında küpe olduğunu gördüklerinde, halklarına karşı sorumluluklarını hatırlayıp, böbürlenmekten vazgeçerlermiş varsayılır.
Öğlen sabırla oturum TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğanın konuşmasını dinledim. Dinlemezsek anlayamayız, bize öğretilen buydu değil mi? İşte dün Başta Ankara ve İstanbul'da yapılan Cumhuriyet kutlamaları da, 61. hükümete yapılan en güzel seslenişti aslında. Anladılar mı? Hayır!
Anlaşılmamış ki bugün talihsiz ve agrasif açıklamalar yapıldı AKP grup toplantısında.

Birincisi Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetmekle yükümlü olarak iktidara gelen her hükümetin birinci görevidir, bu ülkede bir şeyleri iyileştirmek. Sürekli önümüze AKP hükümetinin yaptığı şeyleri önümüze sunmak, gaz almaya çalışmaktır. "Elinizdeki TC pasaportunun değerinin on yılda ne kadar arttığının farkında mısınız?" türünden bir cümleyle, Türkiye vatandaşı olmayı, İngilizce olarak yazacağım ilk önce, "product" Türkçesiyle ürün olarak görmek, kendinizi de o ürünü pazarlayan başka bir "şey" olarak göstermekten başka bir anlama gelmez.

İkinci kısma gelirsek, dün yapılan millet yürüyüşlerini, CHP provakatörlüğü altında yapılan terör eylemi şeklinde bakmak... Şunu iyi anlamak gerekir ki, dünkü yürüşlerde kalabalık içinde hiç kimsenin CHP'yle bir derdi yoktu! Orada başbakanın terörist olarak nitelendirdiği kitle, hipodromda milletçe kutladık dediği kalabalığın geri kalan çoğunluğuydu.
Her fırsatta "İleri Demokrasi" ibaresini yüzümüze vuran başbakanımız. bugün dünyadaki tam demokratik ülkelerin halklarının tepki verişlerini görse, ne yapardı çok merak ediyorum. Terörist diye adlandığınız grup, demokrasinin ana karakterinden biri olan halk muhalefetinin sesiydi hatırlatırım. Eğer Suriyeli muhaliflerin sesini duyuyor ve anlıyorsanız, ülkenizdeki muhalif sesleri de anlamanız gerekir sayın Başbakanım! Üstelik sizin bunu anlamanız için kulağınıza küpe olacak şey, sokaklardaki insanların sesidir.
Yani Padişahlar için "senden büyük Allah var" ise; Cumhuriyet için de, "senden büyük halk var"!

Sevgilerimle...

SAD

10 Ekim 2012 Çarşamba

Tıl Habeş'li çocukların yok edilişi

Bizim yarım küredeki insanlar kışa ısınıyorlar yavaş yavaş. Bütün pisliklertinin üçüncü sınıf otel lobilerilerine sinen sigara kokusu gibi üstlerine sineceği bir kışa... Yağmur sonrası kanalisazyon çukurlarına akan yağmur suyuna akıtıp kinlerini, tüm bu nefreti ekosisteme geçirmek için denizlere boşaltacaklar. Bombalar her patladığında, daha beyaz olanlar, sıcak banyolarının buhulu aynalarında görmezden gelecekler çığlıklarını, güney yarım küreye daha yakın olanların.... Sanki çok temizlermiş gibi, siyah boğazlı kazaklar giyip, örümcek beyinlerinin üst katmanında biriktirdikleri tüy topluluğuna biryantinler sürüp, parlak adamlar olarak çıkacaklar karşınıza. Ve hergün beyaz adam bir ton koyusundan başlayıp katletmeye devam edecek, en siyahı yok edene kadar. Kendi pisliğini örten beyaz derisinin hükümdarlığından emin olana kadar. Çöplükler temiz ve lüks malzemelerden oluşan çöplükler kalacak geriye. Prezervatif plastiğine bulaşmış, aynı bakan, aynı gören, aynı "düşünemeyen" DNA'larla dolu otokontrollü bir çöplük. Savaşların kalıntıları, siz her "temizledik" dediğinizde evinizdeki kadınla, sokakta seviştiğiniz kadının derdinin aynı yeşil kağıt parçacığı için olduğunu gördünüz zaman çarpacak yüzünüze. Çocuklarınızın pamuk beyazı, obur mantarlara dönüştüğünü göreceksiniz. Demokrasilerinizin içinde bilgisayarlaştırdığınız öğretmenleriniz, mantar çocuklarınıza anlatacak müzik, yemek, şiir bulamadığında küreselleşmiş olacaksınız.
Yeni dünya dediğiniz yerde, babannemin Asi kıyısına gidip "habbe habbe guduma" yiyen, bugün sınır kapısı dediğiniz yerden, kaçarak okula gelirken öğretmenine aşından bir lokma getiren, Tıl Habeş'li çocuklarını yok ettiğinizde içiniz rahat olacak...

NOT: Tıl Habeş yeni adıyla Açıkdere köyü, babaannem Ayten Dayı'nın 1948 yılında tayin olup ilk öğretmenlik yaptığı, Hatay'ın Suriye sınırındaki köylerinden biridir....